Mehmet Uçum’, Van’daki hukuk krizini eleştiren AK Partililere, “İktidar içinde yer aldığı kabul edilen ve neoliberal zehirle zihin dünyalarını batıcılığa teslim etmişlerin bu olayda aldıkları tutumlar kaydedildi” diyerek yanıt vermişti.
Bu yanıt AK Parti içinde de büyük bir rahatsızlığa neden olmuş ve tartışmaya yol açmıştı.
Orhan Miroğlu’ndan sonra, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MYKY) üyesi Aziz Babuşcu da Erdoğan’ın başdanışmanı Uçum’un “tutumlar kaydedildi” sözlerine, “Milletin Evi’nden millete parmak sallayamazsınız! Sizin üslubunuz ile söyleyeyim, haddinizi aşıyorsunuz” yanıtı vermişti.
AK Partide iki dönem milletvekilliği yapan Hüseyin Kocabıyık da Uçum’a sert tepki göstererek, “Ak Parti’nin şimdi bir numaralı meselesi Külliye’deki Maocu-Carl Schmittçi danışmanın o karargâhtan kapı dışarı edilmesidir. Kan ve ruh bozulmasının kaynağı başka yerlerde aranmasın”demişti.
Mehmet Uçum’a bir itiraz da bugün Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan’dan geldi.
İşte Ahmet Hakan’ın o yazısı :
Seçimin ardından seküler esprilerde müthiş bir patlama yaşandı.
En beğendiğim esprilerden biri şöyleydi:
Haritada etrafı kıpkırmızı olan Sultanbeyli’ye, “Sultanbeyli! Etrafın sarıldı. Teslim ol” diye sesleniliyor.
Şu espriyi de beğendiklerim arasına almıştım:
“CHP, Afyon / Kütahya / Uşak’ı en son Büyük Taarruz’da almıştı.”
Şu espri de fena değildi. En azından ben gülümsedim:
“Ege’nin incisi Adıyaman.”
Muhafazakâr kesimden de şahane espriler patlatanlar oldu.
Başörtülü kızımızın seküler kesimlere şu seslenişine bayıldım:
“Oğlum bari Üsküdar ile Fatih’i bize verin. Sıkılırsınız.”
Bizim milletin mizah duygusu, gerçekten çok gelişmiş.
Okuyunca “espride ince görme nedir” anlıyorsunuz.
İZMİR VE ESKİŞEHİR ÖRNEĞİ
Hamza Dağ İzmir’de, Nebi Hatipoğlu Eskişehir’de belli ölçüde direnebildi.
Ne direnmesi ya? Adamlar kazanamadılar ki?
Yok, o iş öyle değil.
İzmir olayına bakalım:
Türkiye çapında esen rüzgârın en fazla etkilemesi gereken kent İzmir’di. CHP’nin kalesi olan şehrin, CHP’nin birinci parti olduğu seçimde patlama yapması gerekiyordu. Yapmadı. Hamza Dağ, partisi aleyhine esen rüzgâra rağmen İzmir’de belli oranda direnmeyi başardı.
Eskişehir’e gelince:
Her yerde patlama yapan CHP, Eskişehir’de patlama yapamadı. AK Parti oylarında bir artış var. Bu artış, ancak Nebi Hatipoğlu etkisiyle açıklanabilir.
AK PARTİ’NİN ÇÖZMESİ GEREKEN İLK SORUN
Dün bir haber vardı her yerde.
Şöyle bir haber:
“Dünyada gıda fiyatları son bir yılda yüzde 7.7 düşerken Türkiye’de yüzde 70.5 arttı.”
Ne parti içi sorunlar ne kibir ne şu ne bu.
AK Parti’nin ilk çözmesi gereken sorun budur.
ŞU DİL ARTIK DEĞİŞMELİ: NOT EDİLDİ, KAYDEDİLDİ
Cumhurbaşkanı Danışmanı Mehmet Uçum’un özellikle hukuki konularda çıkışları oluyor.
İçerik kısmına hiç girmiyorum.
Görüşlerinin bazılarına katılırım Uçum’un, bazılarına katılmam.
Fakat Uçum’un çıkışlarında kullandığı dilde sorun var.
“Bu yaklaşımınız not edildi. Bu görüşleriniz kaydedildi” falan diyen bir devlet dili kullanıyor. Üstelik bunu AK Parti’nin içine karşı yapıyor.
Mehmet Uçum’a hararetle tavsiye ediyorum:
“Kaydedildi, not edildi” dili, iyi bir dil değil. Bu dile savrulmadan da görüşlerinizi açıklayabilirsiniz.
KILIÇDAROĞLU OLAYI BİTMİŞTİR
Şu tür yorumlar yapanlar var:
Kemal Kılıçdaroğlu, muhafazakâr liderlerle altılı masa kurdu. Muhafazakarları, CHP’ye ısındırdı. Seçimde CHP’nin elde ettiği başarıda Kılıçdaroğlu’nun payı büyük.
Bu tür yorumların vatandaşta hiçbir karşılığı yok.
Çünkü genel algı şöyle:
Kılıçdaroğlu gitti, CHP’nin önü açıldı.
Hiçbir argüman, bu algıyı değiştiremez.
ÇELİŞKİ VAR MI YOK MU
Ne diyoruz?
“Bu seçimde ekonomi etkili oldu, emekliler sonucu belirledi” diyoruz.
İyi ama AK Parti’nin kazandığı yerler var.
Oralarda da ekonominin olumsuz etkisi yaşanıyordu, oralarda da emekliler vardı.
Ortada yaman bir çelişki yok mu?
Yok. Yok. Çelişki yok.
Şöyle açıklayayım:
Genel tablodan her yer etkilendi. Sadece iyi belediyecilik hizmeti veren yerler müstesna.
Mesela Kağıthane.
Jilet gibi, pırıl pırıl bir ilçe Kağıthane. Belediye hizmetleri göz dolduruyor. Hizmetlerden herkes memnun.
Mesela Bağcılar.
Abdullah Özdemir isimli genç bir başkan var Bağcılar’da. Halkla iletişimi, azmi, koşuşturması bir başka.
Demek ki neymiş?
Rüzgâr ne kadar ters eserse essin. Bundan daha az etkilenmek mümkünmüş. Neyle? Bambaşka bir hizmet anlayışıyla ve yaklaşımıyla.
patronlardunyasi.com
